E non tre individui normali. Uno era uno stupido drago, l’altra era una folle sacerdotessa che voleva essere scomunicata e il terzo era un teppistello della famiglia del marchese Stan. Continue Reading →

Nel pieno della notte in una piccola casa da due pieni nella periferia di Puzzle City. L’unica luce nella zona era la luce al primo piano di questa piccola casa Continue Reading →

Invece, il drago nero tornò indietro gattonando, nella via. Mentre Cale osservava il drago incredulo, poté sentire una voce flebile fendere il vento per raggiungere il suo orecchio. “…Stavo… solo Continue Reading →

Ancak rüzgârın ağaçlardan kaynaklandığını kimse anlamadı. Alan, bu kadar önemsiz bir şeyin fark edilmesi için ortam şimdiden fazlaca karışmıştı. “O, o insanlar!” “Acil durum! Ormanın Kraliçesi bir baskın başlattı!” Piiiiiiiiiiiiiiiiing- Continue Reading →

Cale daha sonra Tasha’nın sesini duydu. Suyun içinden geçen ses endişeli geliyordu. “…Bu kötü. B, biz bu kadarıyla başa çıkamayız.” Tasha, neler olduğunu bilmeyen Litana ve Choi Han arasında dururken Continue Reading →

Les membres de la famille de Cale étaient, naturellement, les premiers à l’accueillir. *Swish. Swoosh.* Le corps de Cale était tourné de part et d’autre contre son gré. *Tap. Tap. Continue Reading →

“Güneş Tanrısının ilahi eşyasına ne için ihtiyacınız vardı?” Cale ona başka bir soru sordu. Başını iki yana sallarken, Kule Usta Yardımcısı Metelona’nın korku içinde titrediğini görebiliyordu. “Ben, o kısmı bilmiyorum Continue Reading →

‘Neden gülümsüyor?’ Cale, konuşmaya başlarken, yanıt vermeden orada durup sadece gülümseyen Alberu’ya bir iç çekti. “Leydi Lina.” “Ah evet?” Kraliçe Litana cevap vermeden önce irkildi. Birbirlerine küçük kardeş ve hyung Continue Reading →

Bir yol var. Rosalyn bu cümleyi düşündü ve yavaşça Cale’e seslendi. Cale ona kısa bir yanıt verdi. “Sadece bir yol bulmamız gerekiyor.” Sadece Bölüm 7’ye giden bir yol bulmaları gerekiyordu. Continue Reading →