TWSB – Chapter 210: The Role (1)
Featured
Flinch. I looked back at the entrance of the Lord’s Castle. The road we used to enter in our carriage was silent. Nobody was leaving or arriving. The gentle breeze Continue Reading →
Flinch. I looked back at the entrance of the Lord’s Castle. The road we used to enter in our carriage was silent. Nobody was leaving or arriving. The gentle breeze Continue Reading →
Boom, boom! Endless sounds of strong impact filled this snowy plain that would usually only have the vicious sound of the wind. Boom! Boom! ‘Aigoo.’ Cale was invisible but he Continue Reading →
The palace of Malamut’s royalty was characterized by degeneracy and wealth. As a bounty hunter that had been disowned from the noble family of another country in this world, Orion Continue Reading →
“Hurry up, Manager Kang! Why are you so late!” “I’m sorry, sir. I went to buy some umbrellas.” I brushed off the droplets of rain on my shoulders and set Continue Reading →
Ancak, Cale tekrar gözlerini açtı ve Ejderha Melezine doğru baktı. Kanepede oturan ve başı ve vücudu olabildiğince eğilmiş olan Ejderha Melezi titriyordu. Bu titreme, vücudu büyük bir cübbeyle örtülü olmasına Continue Reading →
Doğu kıtasının Üç Yasak Bölgesinden biri olan Işık Şatosu. Beyaz çöldeki Beyaz Şato. Lord Sheritt’in çocukları için bıraktığı şato artık Raon’un siyah manasıyla kaplıydı ve Kara Ormanda bulunuyordu. Cale, onları Continue Reading →
Pushing aside my thoughts about recent events, I focused on the moment in front of me. After all, Jin-ah’s first live music show was far too important to let anything Continue Reading →
Alberu hemen Cale’in karşısına oturdu ve konuşmaya başladı. “Beyaz Yıldızın Roan Krallığına gelme ihtimalinin neredeyse sıfır olduğunu söylememiş miydin?” Elbette, Alberu en kötüsüne hazırlıklıydı ve Beyaz Yıldızın ortaya çıkma ihtimaline Continue Reading →
– Majesteleri! Çölde büyük bir patlama oldu! “Ne?” Alberu bilinçsizce yerinden fırladı. Tek yerinden zıplayan kişi o değildi. Toplantı odasındaki herkes şokunu gizleyemedi. Krallığın Şövalye Tugayının Yüzbaşısı, Alberu’nun yanına giderek Continue Reading →
Cale csapata a ‘Visszatérés Nélküli Út’ bejáratánál gyűlt össze két órával később. Nem ők voltak az egyetlenek. – Szedd össze a nevek listáját – adta ki az utasítást Hans-nak. – Continue Reading →
Ancak Eruhaben bununla yetinmedi. “Ölü kan işe yaramaz. Yaşayan birinin kanı olması gerekir. Sadece bu ölümün tam tersidir.” Valentino kalbinin çılgınca attığını hissetti. Duymaması gereken bir sırrı duymuş gibi hissetti. Continue Reading →
Tasha was the first to respond to Rosalyn’s comment about each taking one. “I guess that’s the one for me.” “…Ha!” Elf Peterson did not hold back his sneer after Continue Reading →