Tak. Tak. Yürümeyi bıraktı. Uzun oval bir masanın önündeydi. Baştaki koltuk Kont Henituse için ayrılmıştı. Cale orada durdu ama oturmadı. Bakışları genç efendi Eric’in babası Kont Wheelsman’a yöneldi ve onu Continue Reading →
Mesaj, yükselen kış güneşi ile birlikte iletildi. < Yenilmez İttifakımız, donmamış toprakları açık ve adil bir şekilde alacağımızı resmen duyuruyor. > Kuzey İttifakı, Ayı kabilesi ve Alev Cücesi kabilesi. Üç Continue Reading →
Cale gözlerini açtı. Ayaklarının altındaki ışınlanma çemberini görebiliyordu. Fuuuuuuuu- Soğuk rüzgârın sesini de duyabiliyordu. Ölüm Vadisi aşırı rüzgârlıydı. Ancak Cale, rüzgârın sesini duymazdan geldi ve onu karşılamak için buraya gelen Continue Reading →
Alberu Crossman. Aramanın diğer tarafındaki adam pek iyi görünmüyordu. Eskiden heybetli ve düzenli görünen adam şu anda saçları dağınık bir şekilde koltuğuna yaslanmıştı. “Sizi böyle görünce kalbim acıyor, majesteleri.” – Continue Reading →
Piskopos sessiz kaldı. Tek yaptığı, Cale’e tekrar tekrar bakmaktı. Müzayedecinin sesini perdenin ötesinden duyabiliyorlardı. “İlk öğe güzel tüylü bir dolma kalem. Tüy, beklendiği gibi, güzel bir Canavar insanının kalıntıları.” Ses, Continue Reading →
VIP müzayedesinin ikinci günü. Billos şu anda Cale’in ne yaptığını merak etmekten kendini alamadı. “Ah, bugün dinleniyor musunuz genç efendi-nim?” “Evet.” Lop. “Ah. Üzerime biraz bulaşmış.” Cale ağzının yanındaki sosu Continue Reading →
Altın Ağaç Müzayede Evinin en üst katı. Aşağıda bazı fısıltılar olmasına rağmen, Vegas Şehrinin en yüksek noktası olan bu yer, bir oyunun başlamasını bekleyen bir tiyatro kadar sessizdi. Singten Lonca Continue Reading →
Çok mutlu olduğuna göre şimdi hareket etmesi gerekmiyor mu? Şubat ayında yeni yılı karşılamak amacıyla yapılan bu VIP Müzayedesi üç gün sürerdi ve Altın Ağaç Kumarhanesinin en üst katında gizlice Continue Reading →
– İnsan, b, nedir bu şeyler?! “Meeeeeov.” “Miyav!” Yürüyüşe çıkmışlardı. Kumarhaneye doğru bir yürüyüştü. Cale, birinci katın bir yanındaki süslü çeşmeye, sihirli kumar aletlerine ve masalara bakarak gelişigüzel yürüdü. – Continue Reading →
Ama hemen gidemezdi. “Neden bu kadar erken ayrılmaya çalışıyorsunuz?” Parlak bir gülümsemeye sahip bir kişi Cale’e yaklaştı. Antonio Gyerre araca doğru geliyordu. Cale, onun yaklaşmasını izlerken kaşlarını çatmaya başladı. ‘Anlaşmıyorlar Continue Reading →