چپتر ۶۱: فقط نابودش کن(۳)
کیل به اینکه ویتیرا و پاستون با تردید بهش زل زده بودن اهمیتی نداد. هر دوشون خیلی زود میفهمیدن که آن و هانگ چه کارایی میتونن بکنن. ”بریم.“ اژدهای سیاه Continue Reading →
Foreign translation of Trash of the Count’s Family
کیل به اینکه ویتیرا و پاستون با تردید بهش زل زده بودن اهمیتی نداد. هر دوشون خیلی زود میفهمیدن که آن و هانگ چه کارایی میتونن بکنن. ”بریم.“ اژدهای سیاه Continue Reading →
وقتی کیل به روستای هریس، یعنی نزدیکترین روستا به جنگل تاریکی رسید، از کالسکه پیاده شد. زمانی که به اونجا رسید، افکارش ساده بودن. ”سیاهه.“ کمی بیشتر از دو ماه گذشته Continue Reading →
Daha sonra, Cale kapalı gözlerinin önünden birçok sahne geçerken onları izlemeye başladı. ‘Kim Rok Soo!’ Choi Jung Soo’nun sesini duyabiliyordu. Choi Jung Soo kılıcını kaldırmış önünde duruyordu. Ayrıca Cale yerden Continue Reading →
Cale, yanına gidip bir sandalyeye otururken Alberu’nun onu görmezden gelip gelmemesi umurunda değildi. “Lütfen otur.” Sonra Rosalyn’e başka bir sandalyeye oturmasını işaret etti. “Hey, veliaht prens! Onlara buraya geleceğimizi ben Continue Reading →
‘Bir şeyler garip görünüyor?’ Bud, Clopeh Sekka’nın şu anki tavrını hiç anlayamadı. ‘Bir dakika, Clopeh Sekka Henituse bölge savaşındaki yenilgisinden sonra tutsak olmadı mı?’ Ama onun yenilmesi ve tutsak olması Continue Reading →
Cale regarda vers Ohn, Hong et Raon. ‘Que se passe-t-il ?’ Il leur demanda à tous les trois avec son regard, mais les trois soupirèrent et secouèrent la tête. « Continue Reading →
Şok olmuş Raon’un aksine, Singten Tüccar Loncası Plavin Singten zamanın geldiğini düşünüyordu. Beyaz maskeli adam samimiyetinden bahsetmişti. ‘O halde samimiyetini test etme zamanı geldi sanırım.’ Bu sözün anlamı açıktı. On Continue Reading →
“İnsan! Clopeh Sekka’nın görüntülü iletişim cihazına bağlanamıyorum! Meşgul olmalı!” Ne yazık ki Cale, Clopeh Sekka ile hemen iletişime geçemedi. ‘Onun yerine Witira’yı mı arasam?’ Balinaları, Witira ve Paseton’u düşündü ama Continue Reading →
Mogoru İmparatorluğunun dört yanı. Bud, düşmanları bastırmak için sessizce dört yöne doğru ayrılan askerleri hayal etmeye başladı. ‘Beklenildiği gibi. Bu p*çle seyahat ettiğimde işler gerçekten farklı oluyor!’ Bud’ın gözleri Cale’e Continue Reading →
Cale, onunla birlikte gelen diğerlerine baktı. Raon sanki bir noktada çamurda yuvarlanmış gibi oldukça kirli görünüyordu. Bud’ın sırtı sahte kanla kaplıydı ve çok kilo vermişe benziyordu. Choi Han en normal Continue Reading →
